Alice Yüz Elli Yaşında!

Alice Harikalar Diyarında -Alice's Adventures In Wonderland - Lewis Carroll & Sir John Tenniel'in İllüstrasyonlarıyla

Alice Harikalar Diyarında -Alice’s Adventures In Wonderland – Lewis Carroll & Sir John Tenniel’in İllüstrasyonlarıyla

 

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice Harikalar Diyarında ile ilgili uzun zamandır yazmak istiyordum.Bir masal ve çocuk edebiyatı sayfası yapıp o sayfada dünyanın en çok basılmış ve en çok okunmuş klasiklerinden birine yer vermemek olmazdı. Her ne kadar çocukken bu kitabı çok zor bitirsem de, kalbimde her zaman özel bir yere sahip oldu. Bu dönem, üniversitedeki seminerlerden birinde tanıtmak üzere Alice‘i seçtim ve Paskalya’dan bir hafta önce gerçekleşen seminer sırasında bu seçimde yalnız olmadığımı gördüm. Bize önerilen onca kitap arasında en çok tercih edilen kitap yine Alice oldu; ben de böylece kitabı yetişkin olarak okuyan diğer eğitimcilerin yaklaşımlarını görmüş ve kitaba birçok başka perspektiften bakma şansına erişmiş oldum. Orjinal adıyla Alice’s Adventures in Wonderland, İngiliz yazar Lewis Carroll tarafından yazılmış bir çocuk romanı; fakat bu kadar ünlü olması, yetişkinlerin dünyasında kendisine böyle bir yer edinebilmesi ve yüzlerce diğer sanat eserine esin kaynağı olması elbette bir tesadüf değil. Alice de sevdiğimiz, saydığımız ve baş tacı ettiğimiz bütün sanat eserleri gibi, hem çağını kendisine has bir dille anlatan hem de çağının ötesinde bir eser. Hazır yeniden okumuşken, Lewis Carroll’un bu enteresan kitabıyla ilgili bir yazı yazmadan geçmek istemedim.

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

http://commons.wikimedia.org/wiki/File:Lewis_Carroll_1863.jpg Lewis Carroll 1863

Lewis Carroll 1863

Lewis Carroll Kimdir?

Lewis Carroll aslında sadece bir takma isim. Alice’nin yazarının gerçek adı Charles Lutwidge Dodgson. Dodgson 1832 yılında Cheshire’da (Cheshire Kedisi’nin adı buradan gelmekte) doğmuş ve Oxford Üniversitesinde ders vermiş olan başarılı bir matematikçidir. Hayatının büyük kısmını Oxford’da geçirdikten sonra 1898 yılında Guilford’da hayata gözlerini yummadan önce başka kitaplar, şiirler ve makaleler de yayımlamış, mantık alanında çalışmalar yapmış ve zamının yeni gelişmelerinden biri olan fotoğrafçılığın öncülerinden biri sayılmıştır.

Dodgson Alice’nin maceralarını ilk kez 1862 yılında bir tanıdığının çocuklarına hikaye anlatırken yaratmış. Hem bu çocuklardan bir tanesi hem de hikayenin ilham kaynağı olan Alice Liddell, Dodgson’dan anlattığı bu güzel masalı bir deftere yazıp kendisine vermesini isteyince, yazar onun isteğini geri çevirmemiş ve ilk hali doksan sayfa olan bu romanı eliyle yazıp, otuz yedi adet illüstrasyonla süsleyerek Alice Liddell’e hediye etmiş. Kitap tamamlandıktan bir yıl sonra, 1865 yılında basılmış. İşte o günden bugüne tam yüz elli sene geçmiş ve Alice bu yıl yüz ellinci yaşını kutluyor. El yazması orjinalin adı Alice’s Adventures Under Ground. Yazar daha sonra hikayenin üzerinde çalışarak kitabı baskıya hazır hale getirmiş. Alice Harikalar Diyarında ile ilgili araştırma yapmak ya da ödev hazırlamak isteyen okurlar, el yazması kitaba buraya tıklayrak ulaşabilirler ve baştan sona okuyup resimlerine bakabilirler.

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice Harikalar Diyarında -Alice's Adventures In Wonderland - Lewis Carroll & Sir John Tenniel'in İllüstrasyonlarıyla

Alice’s Adventures In Wonderland – Lewis Carroll With illustrations by Sir John Tenniel

Yazar, yıllar sonra Alice’in hikayesini ikinci kitapla devam ettirmiş. Bu kitabın adı Through the Looking-Glass and what Alice found there yani Türkçe’ye çevrilmiş adıyla: Aynanın İçindenAlice Harikalar Ülkesinde İkinci Kitap. Özellikle ilk kitabın baskısını birçok yayınevinden edinebilirsiniz. Benim bildiklerimden iki tanesi, Can Yayınları ve İş Bankası Yayınları tarafından basılanlar. Hatta İş Bankası Yayınları’nın bir baskısını bana Türkiye’den bir arkadaşım almıştı. Bu sayede seminer için hazırlanırken, Türkçe çevirisine bakma fırsatını da yakalamış oldum. Kitap kelime oyunlarıyla, sözleri değiştirilmis şarkılarla ve atasözleri ile dolu olduğu için orjinal dilinde okumak bambaşka bir keyif; ancak aynı sebep yüzünden çocuklar, özellikle de İngilizce’yi yabancı dil olarak öğrenen çocuklar için bu koca romanı baştan sona asıl dilinde okumak zor olacaktır diye tahmin ediyorum. Katıldığım seminerdeki Amerikalı öğretim görevlisi, kitabı ilkokuldayken eline aldığını ama dili yüzünden bitiremeden bıraktığını, daha sonra ortaöğretim sırasında okuyabildiğini söyledi. O zaman Alice‘i okumakta zorlanan tek çocuk ben değilmişim diye düşündüm; çünkü küçükken hikayeyi çok esrarengiz ve çekici bulmama ve Türkçe okumama rağmen bütün kitabı bitirmem çok zaman almıştı. Yetişkin olarak okumaksa çok büyük bir keyif oldu; çünkü kitabın çağının politikasını, İngiliz geleneklerini, insan ilişkilerini sembolik ama mizahi bir dille anlattığını gördüm. Yazarın bu renkli rüya perdesinin ardından sunduğu gerçekçi eleştiri ve saptamaları görmek çok keyifliydi. Yetişkinlerin neden bu hikayeyi anladıklarını ve sevdiklerini, sanatçıların filmlerle, tiyatro eserleriyle, yeni kitaplarla bu hikayeyi neden tekrar tekrar yorumladıklarını tahmin etmek güç değil. Kitaptaki karakterler ve bu karakterlerin diyalogları tek tek ve yakından incelemeye değer. Küçük Alice’in saçma deyip geçtiğimiz rüyasında yer alan karakterlerin hepsi ayrı bir dünya ve hepsinin size anlatacakları enteresan bir hikayeleri var. Tam da bu karakter zenginliği yüzünden, kitap hem okulda hem de yaratıcı projelerde kullanılmaya çok uygun.

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice I Eventyrland -Lewis Carroll. Illustrated by Anthony Brown -Bokklubbens Barn

Alice Harikalar Diyarında -Lewis Caroll & Anthony Browne-

Alice Harikalar Diyarında, birçok değişik perspektifle yorumlananabilecek özel bir kitap. Kitabı duyup Alice’in sürekli büyüyüp küçüldüğünü bilmeyen yoktur. Bu ilginç konunun üzerinde biraz düşününce, kitabın metaforlarla dolu olduğunu farketmemek imkansız hale geliyor. Alice’in bu değişken görüntüsü bana büyüme çağındaki bir çocuğun sürekli değişmekte olan hayatına ve bedenine adapte olmayı öğrenene kadar karşılaştığı kapılardan geçebilmek, girdiği mekanlara uyum sağlayabilmek ve karşısına çıkan fırsatlardan faydalanabilmek için sürekli büyümek ya da küçülmek zorunda kalmasını hatırlattı. Kahramanımızın geçirdiği değişimleri kontrol etmekte zorlanması, size de bazen küçük birer çocuk gibi davranmalarını bazen de yaşlarının elverdiğinden fazla anlayış ve uyum göstermelerini beklediğimiz çocukları anımsatmıyor mu? ”Biz yetişkinlerin oluşturdukları sosyal ortamlara ve kurumlara adapte olabilmek içim sürekli büyüyüp küçülmek zorunda kalan, farklı yetişkinlerin farklı tavırları yüzünden bazen yaşlarından daha büyük bazen de daha küçük çocuklar gibi muamele gören ve bu tavırlarla başetmek için farklı tepkiler vermesi gereken çocukların hayatları, Harikalar Diyarı’nda olduğundan daha mı az tuhaf?” diye sormadan edemiyorum. Küçük kardeşlerinin yanında yetişkinler kadar anlayışlı birer abi ve abla gibi davranacak kadar büyük, sofrada doyup doymadıklarına karar veremeyecek kadar küçük, okul ödevlerini yaparken ağırbaşlı bir memur ciddiyeti taşımaları gerektiğini bilecek kadar olgun olmalarını istediğimiz çocuklar… Aslında aynı durum bazen biz yetişkinler için de geçerli değil mi? İş ya da özel ilişkilerimizde zaman zaman kendimizi olduğumuzdan güçlü veya olgun ya da daha zayıf ve küçük hissettiğimiz olmuyor mu? Aile büyüklerimizin yanında çocuklaşırken, çocuklarımızın ya da öğrencilerimizin yanında daha olgun ya da büyük, arkadaşlarımızın yanında daha genç ve eğlenceli hissetmiyor muyuz? Bu rolleri öğrenirken bizler de Alice gibi zaman zaman kim olduğumuzu sorgulamadık mı? Nereye varmak istediğimize karar vermeden hangi yola gitmemiz gerektiğini sormadık mı? Yeni rollerimize uyum sağlama sürecinde kendi gözyaşlarımızda yüzecek ya da evlerimizden taşacakmış gibi hissettiğimiz olmadı mı hiç? Harika bir mizahi dille yazılmış bu kitabı gülerek okusam da, son sayfayı bitirip kenara koyduktan sonra aklıma hep bu ve benzeri sorular takıldı.

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice I Eventyrland -Lewis Carroll. Illustrated by Anthony Brown -Bokklubbens Barn

Alice Harikalar Diyarında -Lewis Caroll & Anthony Browne-

Cheshire Kedisi, Beyaz Tavşan, Sahte Kaplumbağa, Kupa Kraliçesi Ve Diğerleri…

Alice’in Harikalar Diyarı’nda karşılaştığı karakterlerin ve kitabın altını çizdiği temaların hepsi üzerinde konuşmaya değer; ama ne yazık ki burada hepsinden söz etmek mümkün değil. Saçma gibi görünen söylemlerinin ardında birçok değişik mesaj veren garip Düşes, telaşlı ve kraliçeyi kızdırmaktan ölesiye korkan Beyaz Tavşan, üzülecek hiçbir şeyi olmadığı için ağlayan Sahte Kaplumbağa, filozof Cheshire Kedisi, kaçık Şapkacı ve Mart Tavşanı’nı unutmak mümkün değil. Ülkedeki her şahsın kafasını uçurmak için en az bir kere emir vermiş olan; ama kimsenin dinlemediği Kupa Kraliçesi ise, kimi araştırmacılara göre, kitabın yazıldığı dönemin İngiltere’sini ve Kraliçe Victoria’yı adeta karikatürize ederek anlatıyor. Önce ceza verip sonra yargılama yapılması gerektiğini düşünen, tahtı ve yetkisizliği arasında kaldığını farketmeden emirler yağdıran Kraliçe’yi, onu rahatlatarak idare eden Kupa Kralı’nı ve bütün hikayeyi hem politik hem de cinsiyet ve sınıflar arası güç ilişkileri açısından inceleyen birçok makale bulmak mümkün.Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice Harikalar Diyarında -Lewis Carroll. Illustrated by Anthony Brown -Bokklubbens Barn

Alice I Eventyrland

Alice Harikalar Diyarında -Lewis Carroll. Illustrated by Anthony Brown -Bokklubbens Barn

Alice I Eventyrland

Alice Harikalar Diyarında, Disney tarafından çizgi filmleştirilmiş bir kitap. Disney’in, işlediği eserlerdeki karakterlere ve olaylara çok belirgin imajlar verdiğini ve bu imajların zamanla reklam ürününe dönüşüp asıl karakterlerin olduklarından biraz daha yüzeysel algılanmalarına sebep olduğunu düşünüyorum. Bu durum bir bakıma hikayelerin içini boşaltıyor ve eserleri henüz onlarla buluşmamış okurlara eksik sunuyor gibi geliyor bana. Alice de mavi kabarık elbisesi ve uzun sarı saçlarıyla reklam yüzü olmuş Disney prenseslerinden birini andırsa da, hikayenin aslı bundan çok daha fazlasını barındırıyor ve çok daha geniş bir kitleye hitap ediyor. O yüzden fırsatı olan herkesin bu klasiğe bir kere ya da bir kez daha bakmasını tavsiye ediyorum. Kitabın içinde yer alan değiştirilmiş şarkı sözleri, atasözleri ve kelime oyunlarını asıl dili olan İngilizce’de okumak ayrı bir keyif olsa da, gayet iyi Türkçe çevirileri de mevcut. Ben birkaç yıl önce bir kitapçıda Norveççe’sini bulup almıştım; ama henüz okuma fırsatım olmadı. Alice’in illüstrasyonlarını yapan İngiliz illüstratör Anthony Browne, alanında ünlü ve ödüllü bir sanatçı ve ben de haliyle daha kapağı görür görmez vurulmuştum. Alice’nin çocuklar için okunması zor bir kitap olduğuna değinmiştim; o yüzden çocuğunuz bu kitabı kendisi okurken takip etmekte zorlanıyorsa, siz yüksek sesle her gün bir ya da iki bölüm okuyabilirsiniz. Kitap okumayı sevmeyen oğlunu okuması için zorlamak yerine, ona Yüzüklerin Efendisi serisinin bütün ciltlerini akşamları yüksek sesle okuyan bir babayla karşılaştıktan sonra, bu tür etkinliklerin sadece okul öncesi küçük çocuklarla sınırlandırlmayabileceğini gördüm.

Bu uzun yazıyı bütün kedilerin ve çocukların biraz filozof olduklarını hatırlatan Cheshire Kedisi ve Alice’den bir alıntıyla bitirmek istiyorum. Umarım hepiniz harika bir hafta sonu geçirirsiniz.

SevgilerFree-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Alice and the Cheshire Cat

Free-Vintage-Rose-Clip-Art-By-FPTFY

Kaynaklar:

http://www.bl.uk/onlinegallery/ttp/alice/accessible/page1.html#content

Welcome

Home

Haftanın Kitapları

Bu Haftanin Kitapları

 

Oslo Norveç

Oslo’da Karli Bir Bahar Günü

Satın aldığım, ödünç aldığım, okumak istediğim ve okumak zorunda olduğum kitaplar üst üste eklenerek kocaman bir dağ oluşturmaya başladı. Sabah bu karlı manzaraya uyanınca, günü okuyarak geçirmenin yapılacak en mantıklı iş olacağına karar verdim. Okulda, incelemek üzere önerilen kitapları değerlendirirken, daha önceden duymadıklarımı, normal şartlarda öncelik vermeyeceklerimi ya da yeni bir yaklaşımla yeniden okumam gerektiğini düşündüklerimi tercih ediyorum. Bu sayede hem normalde seçmeyebileceğim eserleri okuma şansım oluyor hem de ufkumun genişlediğini hissediyorum. Günümüzde çocuk edebiyatında esen karanlık ve bu yüzden biraz temkinli yaklaştığım fantezi rüzgarını daha yakından tanıma fırsatı bulduğum gibi, klasik kabul edilen çocuk kitaplarına, akademisyenlerin yorumları ışığında yeniden bakmayı öğreniyorum. O yüzden bu, okul hayatımın belki de en kıymetli yılı.

Geçen hafta değinip tanıtamadığım bir kaç tane kitap vardı. Bu kitapların bazılarını kütüphaneden ödünç almıştım. Eğer şimdi yazmazsam, daha sonra fırsatım olmayabileceği için ilk sırayı onlara veriyorum.

hydrangea-graphicsfairy008sm

Amazing GraceAmazing Grace: Mary Hoffman’a ait bu kitap Grace serisinin ilki. Kitabın resimleri Caroline Binch’e ait ve ilk baskısı 1991 yılında yapılmış. Grace o kadar çok sevilmiş ki, yazar bu başarının ardından aynı kahramanla ile ilgi bir dizi kitap daha yazmış. Eser, bir zamanlar kölelikle savaşın ve özgürlüğün sembolü olmuş Amazing Grace adlı ilahi ile aynı adı taşıyor. Kitapta dinsel bir öğeye ya da bu şekilde yorumlayacağım bir ifadeye rastlamadım; ancak siyahi bir çocuğun ayrımcılığa karşı duruşunu anlattığı için adının kölelik sistemi ile mücadelede anılan başka bir yapıtla aynı olmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum. Amazing Grace, kısacık metni olan ve detaylı, güzel resimleriyle sizi küçük bir çocuğun hikayesine davet eden, otuz iki sayfalık, sıcacık bir kitap.

Kahramanımız Grace, hikayeleri çok seven ve kendisini hikaye kahramanlarının yerine koyarak oyunlar oynayan küçük bir kızdır. Annesi, anneannesi ve kedisi Paw-paw da zaman zaman oyunlarında Grace’e eşlik ederler. Bir Cuma günü öğretmeni okulda bir piyes hazırlayacaklarını haber verir. Oynayacakları oyun Peter Pan’dir ve seçmeler Pazartesi günü yapılacaktır. Grace, Peter Pan olmak için can atar; ama arkadaşlarının bir tanesi Peter Pan’ın erkek olduğunu, o yüzden bu rolü Grace’nin oynamaması gerektiğini söyler. Bir diğer arkadaşı da Peter Pan’ın beyaz olduğunu, siyah tenli birinin onu canlandıramayacağını ifade eder. Grace o gün okuldan eve çok üzgün döner. Annesi ve anneannesi okul arkadaşlarıyla aynı fikirde değildir ve Grace’i yüreklendirerek biz okurlara mutlu bir son hediye ederler.

Amazing Grace1Amazing Grace, cinsiyet ve ırk ayrımcılığını çocukların anlayacağı sade bir dille işleyen ve sonunda okuruna güzel bir mesaj veren, onlarca dile çevrilmiş, bir kitap. Bence hem güzel bir okuma saati geçirmek isteyen dört yaş üstü okurlar, hem de okulda ilgili konuları işlerken kaynak arayan öğretmenler için uygun bir alternatif olabilir.hydrangea-graphicsfairy008sm

Princess and the Frog Prenses ve Kurbağa http://www.willeisner.com/library/princess-and-the-frog.html

Princess and the Frog by Will Eisner

The Princess and the Frog, yani ‘Prenses Ve Kurbağa’ hepimizin bildiği gibi ilk kez Grimm Kardeşlerin kaleme aldığı, sayısız kitaba ve filme konu olmuş masallardan bir tanesi. İşte bu ünlü masal, çizgi ve grafik roman alanında efsane kabul edilen Will Eisner tarafından yeniden yorumlanmis ve 1999 yılında basılmış. Çizer hikayeyi yeniden anlatırken orjinaline sadık kalmış. Suluboya kullanılarak yaratılmış resimler, dikkatle incelediğiniz zaman uzun ve zahmetli bir çalışmanın ürünü olduklarını gösteriyor. Hikaye aslında üçüncü şahıs tarafından anlatılsa da, genellikle bu türe özgü konuşma balonlorıyla devam ediyor. Renkler oldukça belirgin ve sayfaların kimisi kocaman illüstrasyonlarla doluyken kimisi birçok küçük resimden oluşuyor.

The Princess and the Frog, Eisner’in masal uyarlamalarından sadece bir tanesi. Çizerin benzer başka klasik masal çalışmaları da mevcut. Otuz sayfalık bu kitap, Amazon tarafından dört yaş üstü okurlara öneriliyor. Ben kitabı hem çizgi roman seven hem de böyle bir alışkanlığı olmayan çocuklara tavsiye ediyorum. Farklı tarzda kitaplar okuyabilmek, farklı anlatım öğeleri ve teknikleri içeren metinleri okuyup anlayabilmek ve yorumlayabilmek bir beceridir. Hele de böyle alanının en önemli isimlerinden biri tarafından yaratılmışsa, mutlaka değerlendirilmeli diye düşünüyorum.

Bir çocuk kitabı olarak geçse de, The Princess and the Frog , sadece çocuklara hitap etmiyor. Kitap, Will Eisner’in hayranı olan ve onun bütün eserlerini toplayan yetişkin koleksiyoncular arasına da son derece popüler.

hydrangea-graphicsfairy008sm

Best Loved Poems En sevilen şiirler

Best Loved Poems by Neil Philip & Isabelle Brent

Best Loved Poems: Adından da anlaşılacağı gibi En Sevilen Şiirler, yüzün üzerinde şairin en çok sevilen eserlerini içeren iki yüz yirmi dört sayfalık bir kitap ve ilk kez 2000 yılında, İngiltere’de okurlarıyla buluşmuş. İki yüzün üzerinde şiire yer veren kitabın editörü Neil Philip. Ben bu kitabı geçen yıl satın aldım; ama içinde geçen bazı şiirlerle daha önce lisans eğitimi sırasında tanışmıştım. Bendeki baskısı, aylarca kitaplıkta durduktan sonra ortaya çıktı. Şimdilerde, şiirleri arka arkaya okumaya çalışmak yerine her gece uyumadan önce bir ya da iki tanesini okuyorum. Bu sayede hem bir süre sonra bütün şiirleri okumuş olacağımı hem de okuduklarımı daha iyi sindirebileceğimi düşündüm. Her şiire bir ya da iki sayfa ayrılan bu kitapta Emily Dickinson’dan, T. S. Eliot’a kadar birçok ünlü ismin eseri var. Şiirler ünlü İngiliz ressam ve illüstratör Isabelle Brent tarafından resimlenmiş. Isabelle Brent alanında çok ünlü bir isim ve resimleri gerçekten eşsiz. Eserlerinde altın ve gümüş varak kullanan sanatçının süslemeleri oya gibi ayrıntılı. Bende resimlediği kitaplardan dört tanesi mevcut ve eğer alışveriş ederken yeni bir tanesiyle karşılaşırsam mutlaka alıyorum, çünkü Brent’in resimlerine bakmak büyük bir zevk.

Best Loved Poems (En Sevilen Siirler-Arka Kapak)Kitabın kapağında Edward Lear’ın The Owl and the Pussy-cat şiiri için yapılmış resim var. Kitaptaki şiirler konularına göre sınıfandırılmış ve kimisi çocuklara, kimisi gençlere ve elbette hepsi yetişkinlere hitap ediyor. Bazı şiirler, derste ve etkinliklerde kullanılmak üzere İngilizce öğretmenleri için güzel bir kaynak olabilir. En azından aşağıda sizlerle paylaşacağım The Owl and the Pussy-cat’i , biz, geçen yıl derste işlemiştik. Ben çok sevmiştim bu şiiri. Umarım siz de seversiniz.

The Owl and the Pussy-cat

The Owl and the Pussy-cat went to sea
In a beautiful pea green boat,
They took some honey, and plenty of money,
Wrapped up in a five pound note.
The Owl looked up to the stars above,
And sang to a small guitar,
‘O lovely Pussy! O Pussy my love,
What a beautiful Pussy you are,
You are,
You are!
What a beautiful Pussy you are!’

Pussy said to the Owl, ‘You elegant fowl!
How charmingly sweet you sing!
O let us be married! too long we have tarried:
But what shall we do for a ring?’
They sailed away, for a year and a day,
To the land where the Bong-tree grows
And there in a wood a Piggy-wig stood
With a ring at the end of his nose,
His nose,
His nose,
With a ring at the end of his nose.

‘Dear pig, are you willing to sell for one shilling
Your ring?’ Said the Piggy, ‘I will.’
So they took it away, and were married next day
By the Turkey who lives on the hill.
They dined on mince, and slices of quince,
Which they ate with a runcible spoon;
And hand in hand, on the edge of the sand,
They danced by the light of the moon,
The moon,
The moon,
They danced by the light of the moon.

hydrangea-graphicsfairy008sm

Rim og Regleboka. En Fløyte Full av Toner

Rim og Regleboka. En Fløyte Full av Toner

Bu iki güzel kitabı bir hafta önce aldım. Sağdaki daha önce Yeni Eski Kitaplar adlı yazımda sözü geçen Norveçli illüstratör Sigrun Sæbø Kapsberger tarafından resimlenmiş güzel bir tekerleme ve şiir kitabı. Bu kitaba, The Best Loved Poems‘i okuduktan sonra başlamak istiyorum. Soldaki ise çok güzel resimli bir masal kitabı. Bu kitaptan daha sonra ayrıntılı şekilde söz etmek istiyorum; çünkü çok sevdim.

Bugün, bizim için iki hafta sürecek paskalya tatili başladı. Bundan sonraki yazımı hazırlamak bir hafta beklemem gerekmeyeceği için çok mutluyum. Çok yakında burada tekrar buluşmak üzere hepinize harika bir hafta sonu diliyorum.

Sevgiler heart

Untitled

Şiiri yazarken kullandığım kaynak: http://en.wikisource.org/wiki/Nonsense_Songs,_Stories,_Botany,_and_Alphabets/The_Owl_and_the_Pussycat

-Yeni Eski Kitaplar- (2. Bölüm)

HISTORIEN OM DEN LILLE KATTEN TIGERLINE BY IDA ELISABETH

Historien Om Den Lille Katten Tigerline by Ida Elisabeth

Üç hafta aradan sonra dersler yeniden başladı ve sınav dönemine iki ay kaldığı için olacak, ödevlerin biri bitmeden öbürü başlıyor. Nihayet geçen hafta aldığım eski kitapları tanıtmaya devam etmek için vakit bulabildim. Aradan o bir hafta hiç geçmemiş gibi… Dışarıda masmavi bir gökyüzü var. Henüz ısıtmaya başlamamış olsa da güneş artık bize de gülümsüyor ve her gün yakında gelmesini umduğumuz baharın sözünü veriyor. Hava açık ve güzel olduğu için evin karşısındaki kreşe devam eden çocukları bahçeye çıkardılar. Kreş binası olarak hizmet veren kocaman ahşap köşk, yaşlılığını unutmuş ve gençliğindeki heyecanı ve neşeyi yeniden bulmuş gibi görünüyor. Bahçesinden yükselen çocuk seslerini çoğaltıp bütün mahallaye yayarken, çatırdayan merdivenlerinin ağrılarını, eski pencerelerinin sebep olduğu bir türlü geçmeyen soğuk algınlıklarını, gıcırdayan kapılarının şikayetlerini unutmuş gibi mutlu görünüyor. Kedim karşı koltuka uykuya daldı. Bebek mavisi tasmasının ucundaki parlak lacivert süs balığı eksik kalır mı? O da fırsatını bulmuşken kedinin yanına uzanmış uyuyor. Bana sorarsanız şu an huzurumuza huzur katacak eski kitaplardan söz etmenin tam zamanı.

Godnatt: Fortellinger fra vide verden, özellikle uyku öncesinde okumak için hazırlanmış, on bir hikayeden ve renkli illüstrasyonlardan oluşan bir kitap. Bu on bir hikaye, farklı ülkelerden olup Norveç’te yaşayan yazarlara ait. Kitabı resimleyen sanatçı ise Türkiye’de doğmuş; ancak yaşamını Norveç’te sürdüren Akın Düzakın… Kitabı alırken hem kapak resminin güzelliği hem de bu Türkçe ad dikkatimi çekmişti. Çizerin tarzı çok özgün ve güzel. Hikayelerin neredeyse tamamını okudum. Elbette bazıları diğerlerinden daha çok hoşuma gitti. Her farklı yazarla başka bir dünyaya yolculuk yaptığınız için hepsini tek günde okusanız bile sıkılmıyorsunuz.

Norveç kültüründe çocuklara kitap okumanın çok büyük bir önemi var. Anne ve babaların çocuklarına uyku öncesi kitap okumaları, neredeyse yemek yemek, diş fırçalamak kadar normal ve gerekli bir rutin halini almış durumda. Kitapların, sıradan bir çocuğun günlük yaşamının bu kadar vazgeçilmez bir parçası olması, elbette güzel kitapların yazılmasına, basılmasına, okunmasına ve çoğalmasına neden oluyor. Bu kitapların yazarlarının ve çizerlerinin hakettikleri değeri ve saygıyı görmelerine de bu yüzden şaşırmamak gerek.

Godnatt: Fortellinger fra vide verden‘de hikayesi bulunan yazarlar sırasıyla şöyle:

Jafar Jafarnejad

Gro Dahle

Walid al-Kubaisi

Merima Maja Brkic

Abdirahman Gaileh Mirreh

Philominammah George

Elyas Poorgholam

Thorvald Steen

Nirmal Brahmachari

Zakia Khairhoum

GODNATT Fortellinger fra vide verden Akın Düzakın & Thorvald Steen

GODNATT: Fortellinger fra vide verden

 

Historien om den lille katten Tigerline yani ‘Minik Kedi Tigerline’nin Hikayesi’, adından da anlaşılacağı gibi yavru bir kedinin başından geçenleri anlatıyor. Kitabı yazan ve resimleyen sanatçı Ida Elisabeth. Hikayeye eşlik eden resimlerin hepsi aslında birer tablo gibi capcanlı. O kadar güzeller ki insan onlara bakarken hayran oluyor. Sayfalardan fışkıran rengarenk çiçekler, kocaman ağaç dalları, sivri kulaklı tavşanlar, ipek tüylü kediler, masmavi fiyortlar etrafınızı sarıyor.

Kitabın kahramanı Tigerline, deniz kenarında eski bir evde yaşlı sahibiyle birlikte güzel bir hayat sürüyor. Hayatta tek başına kalmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeyen minik kedicik, iyi kalpli sahibinin birden bire ortadan kaybolmasıyla açlıkla, yalnızlıkla ve evsizlikle tanışıyor. Hikaye yer yer o kadar acıklı ki, okurken burnumun direği sızladı. Tigerline’nin hikayesini okurken, kedi köpek deyip geçtiğimiz ve her karşılaşmamızda yüzümüze acıklı bir umutla bakan bütün evsiz hayvanların acısını hissettim. Bu kitap çocuguna sadece hayvan sevgisini değil, genel anlamda empati duygusunu öğretmeyi amaçlayan herkesin tercih edebileceği bir kitap. Açlık, yalnızlık, terk edilmişlik, sevgisizlik hayvanlar için de insanlar için olduğu kadar korkunç. Sadece çoğumuz için bilmemek, öğrenmemek ve hissetmemek daha kolay. Neyse ki kitap mutlu sonla bitiyor ve son sayfalara doğru burnumdaki sızlama yerini bütün yüzüme yayılan mutlu bir gülümsemeye bırakıyor. Keşke Türkçe’ye çevrilse ve bu güzel resimli kitabı Türkiye’de yaşayan çocuklar da okuyabilse.

HISTORIEN OM DEN LILLE KATTEN TIGERLINE BY IDA ELISABETH

Historien Om Den Lille Katten Tigerline by Ida Elisabeth

 

Son bir haftam derste işlemek üzere okuduğumuz kitaplarla geçti. Bu kitapların içinde Where the Wild Things Are (Vahşi Şeyler Ülkesinde), The Lorax (Loraks), Alice’s Adventures in Wonderland (Alice Harikalar Diyarında) gibi klasiklerin yanında, Coraline gibi daha yeni ve farklı kitaplar da var. Coraline hakkında çok bir bilgim olmadığı için satın almak yerine kütüphaneden ödünç almayı tercih ettim. Açıkçası daha önce hiç böyle karanlık atmosfere sahip ürkütücü bir çocuk kitabı okumamıştım. O yüzden biraz şaşkınım. Gerçi yüz altmış sayfalık bir kitabın ilk yüz on sayfasını bir oturuşta okuyabildiğime göre en azından akıcılığından emin olabiliriz. Bu sabah uyandığımda günlerden Cuma olduğunu ve tarihin de ayın on üçünü gösterdiğini farkettim. Bu ürkünç kitabı bitirmek için daha uygun bir zaman olamaz sanırım. Gün tamamen geçip gitmeden Coraline ile birlikte güzel bir kafenin yolunu tutsak iyi olacak. Haftaya son okuduğum kitaplarla ilgili bir yazı yazmayı planlıyorum. O zaman dek kendinize iyi bakın.

Sevgiler Butterfly-Scrap-Vintage-Image-GraphicsFairy21-1024x676

Bir Venedik Masalı: The Glass Heart : a Tale of Three Princesses

pic2Oslo’da karlı bir öğleden sonra… İtalya’da geçen bahar gibi günlerin ardından Norveç’in kışına yeniden alışmaya başladım. Okunacak bir sürü makale beni beklese de yanımda mışıl mışıl uyuyan kedime uyup keyifli bir öğleden sonra geçirmeye karar verdim. Kendime bir fincan kahve yaptım ve yeni bir blog yazısı hazırlamak üzere bilgisayarın başına oturdum.

Venedik gezimi anlattığım yazımın sonunda güzel resimlerle süslenmiş bir Venedik masalına yer vereceğimi yazmıştım. Kitabın adı The Glass Heart: a Tale of Three Princesses’. Bu kitabı geçen sonbahar Londra’nın Kensington semtinde bulunan bir kitapçıdan, başka birçok kitapla birlikte almıştım. Resimlerini beğendiğim için şöyle bir göz atmış, kitabı ayrıntılı bir şekilde incelememiştim. Eve döndükten sonra aldığım kitapları okumaya başladım. Sıra The Glass Heart’a geldiğinde kitabın Venedik’te geçen bir masalı anlattığını ancak farkettim. O zaman, arkadaşım Duygu ile yapacağımız Venedik gezisi daha kesinleşmemişti ve henüz heyecanlı bir hayalden fazlası değildi. İllüstrasyonlara baktıkça Venedik’le ilgili rengarenk hayaller kurmaya başladım. Resimli kitapların en güzel yanlarından biri de bu; yaşı kaç olursa olsun, insana yeni ilhamlar vermesi. Kitabı bitirdiğimde, kapağının birkaç resmini çekip Duygu’ya gönderdim. O da benim gibi çok beğenince aynı kitaptan bir tane daha almaya ve İtalya’da buluşunca ona vermeye karar verdim. Yılbaşını kutlamak için Londra’ya döndüğümde The Glass Heart‘ı birkaç kitapçıda arasam da ancak bir internet dükkanında bulabildim. Şimdi kitapların biri Duygu’da diğeri de bende. The Glass Heart, Venedik’ten alacağım herhangi bir mıknatıslı buzdolabı süsünden çok daha anlamlı bir anı oldu benim için.

pic1
Bu güzel masalı yazan ve resimleyen, İngiliz yazar ve illüstratör Sally Gardner. Gardner İngiltere’nin Birmingham şehrinde doğmuş; ama Londra’da büyümüş. Farklı bir çocukmuş ve diğer çocukların kolayca öğrendiği şeyleri aynı hızda öğrenemediği için çocukluğu boyunca alay konusu olmuş. Disleksik olduğundan okumayı on dört yaşına kadar öğrenememiş. Çektiği okuma zorluğu yüzünden hiçbir okul Gardner’i öğrenci olarak kabul etmek istememiş; ancak ilk kitabını on dört yaşındayken bitirdikten sonra kimse önünde duramamış ve yazar bir daha okumayı hiç bırakmamış. Aldığı sanat eğitimini büyük bir başarı ile tamamladıktan sonra uzun yıllar tiyatroda sahne ve kostum tasarımcısı olarak çalışmış. Şimdi çocuk kitapları yazıyor ve resimliyor. Gardner’in kendisine ait bir internet sitesi mevcut. Yazının sonunda sitenin linki bulunuyor. Dilerseniz bu siteyi ziyaret edip yazarla ve çalışmalarıyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

pic3 Kitabın bendeki baskısı Orion Children’s Books’a ait. Kitap otuz iki sayfadan oluşuyor ve bütün sayfalar büyük ve renkli resimlerle dolu. Hikaye minik Rosie’nin büyükannesine ait camdan bir süs eşyasını kırmasıyla başlıyor. Büyükannesi Rosie’ye kızmak yerine ona kalpleri camdan yapılmış üç prensesin masalını anlatmaya karar veriyor. Hikayeye göre bu üç prenses, suyun üzerine kurulmuş büyüleyici güzellikte bir kentte yaşamaktadırlar. Prenseslerin en büyüğünün kalbi, kendisini fark bile etmeyen bir prens yüzünden kırılır. Ortanca prenses bir gülü sever ve bu gülün kokusu öyle güzedir ki prensesin kalbi bu güzelliğe dayanamaz ve ‘çıt’ diye çatlar. Peki sizce kardeşlerin en küçüğüne ne olacak? En küçük prenses camdan kalbini korumayı başarabilecek mi? Dilerseniz onu da ben anlatarak bu hoş masalın tadını kaçırmayayım ve kitabı okuyup sonunu öğrenmeyi size bırakayım.

Sevgiler

Kaynaklar: www.sallygardner.net/
Fotoğraflar: www.amazon.com/Glass-Heart-Tale-Three-Princesses/dp/184255073X/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1424704279&sr=8-1&keywords=the+glass+heart+a+tale